Sarhoşken Neden Kalkmaz? Bir Ekonomistin ve İnsan Olarak Bakışı
Geçen akşam arkadaşlarla içki içtikten sonra eve dönerken aklıma bir soru takıldı: “Sarhoşken neden kalkmaz?” Hani bazen hepimiz oluruz ya, arkadaşlar arasında, gecenin ilerleyen saatlerinde iyice kayboluruz. Ama sonra bir anda gözlerimizi açarız ve kendimizi hala o rahat koltukta, o kaybolan geceyi hafifçe hatırlayarak buluruz. O an, neden kalkmadığımızı düşünmek oldukça mantıklı oldu. Hani deriz ya, ‘Sarhoşken kalkmak istemezsin, yatmak istersin.’ Peki gerçekten böyle mi? Ya da bunun altında ne var? İşte şimdi bu sorunun cevabını biraz daha derinlemesine inceleyelim.
Sarhoşken Neden Kalkmaz? Beynimizde Ne Oluyor?
İçimden bir ses diyor ki, “Bu işin bir ekonomik yönü olmalı.” Yani, bir ekonomi öğrencisi olarak düşündüğümde, işin içinde bir de maliyet-harar katsayısı olmalı. Hadi bunu biraz açalım. Alkol, vücudumuzda bir dizi kimyasal değişikliğe yol açıyor. Bunu anlamak için öncelikle alkolün etkilerini inceleyelim. Alkol, beyindeki nörotransmitterleri etkileyerek sinir sistemini yavaşlatır. Yani, beyin daha az çalışır, refleksler zayıflar, duyular baskılanır. Kısacası, fiziksel olarak hareket etmek için gereken enerji ve motivasyon eksik olur. Bu da kalkmamamıza sebep olur. Yani, aslında sarhoşken kalkmak, beyin için oldukça maliyetli bir işlem gibi düşünülebilir.
Biraz daha veri odaklı bakacak olursak, yapılan araştırmalar da gösteriyor ki, alkol, beyin hücrelerini geçici olarak devre dışı bırakır. Beyinde yer alan serotonin ve dopamin gibi keyif hormonu sağlayıcıları da değişime uğrar. İşte bu yüzden sarhoşken, kalkmaya yönelik motivasyon ve eylem isteği kaybolur. Vücut, sadece dinlenmek ve rahatlamak ister. Yani, aslında kalkmak için gereken ‘enerji’ beyin tarafından daha az verilir. Gecenin sonunda o rahat koltukta mı? Tabii ki kalırım!
Sarhoşken Neden Kalkmaz? Çocukluk Hatıralarından Bir Örnek
Şimdi bu hikayeyi biraz daha kişisel bir yere taşıyayım. Hatırlıyorum, küçükken, yaz tatillerinde mahallede arkadaşlarımızla futbol oynarken, eve geç gelmemiz konusunda annemizle sık sık tartışırdık. O zamanlar sabahları erken kalkmanın ne kadar zor olduğunu anlamazdım. Ama gece geç saatlere kadar oyun oynayıp, ertesi sabah okula gitmek zorunda olduğumda, uyanmak bir işkenceye dönüşürdü. Herkes yataktan kalkmak için çeşitli stratejiler geliştirdi. Bir arkadaşım, yatağından kalkmamak için öyle bir mantık geliştirmişti ki, hala hatırladıkça gülerim: “Annem yataktan kalkmam için bağırana kadar uyanmam, çünkü sesim o kadar cılız olur ki, annem bağırırken bile uyanmaz!” İşte bu çocukluk stratejilerinde bile, kalkmamak için vücudun yarattığı her türlü engel, tam da sarhoşken yaşadığımız şeylere benzerdi. O zamanlar fark etmesem de, bedenin bazen direnç göstermesi, harekete geçmek için fazladan bir şeyler yapmanızı gerektiren bir durumdu.
Sarhoşken Neden Kalkmaz? Gerçek İnsan Hikâyeleri
Bir arkadaşım vardı, Ahmet. Geceleri biraz fazla içmeye eğilimliydi. Bir gece, bir barın sonrasında, geceyi biraz fazla kaçırdık. Hep birlikte arkadaşlarla gülüp eğleniyoruz. Ama Ahmet, gece boyunca bir türlü kalkamadı. O kadar ki, “Haydi Ahmet, kalk gidelim!” dediğimizde, sadece kafasını sallayarak “Beni bırakın, ben buradayım” dedi. O gece, Ahmet’in vücudu ve zihni aslında oldukça basit bir hesaplama yapıyordu. Beyni, “Neden kalkmalıyım? Yorgunum ve rahatım” diyordu. Ahmet, vücut enerjisini sonuna kadar harcamıştı ve geri kalan her şey, sadece geçici bir sükunet arayışına dönüşüyordu. O anda, sarhoşken kalkmamayı seçmenin, vücudun ‘kendi hayatta kalma stratejisi’ olduğuna karar verdim. Bir anlamda, rahatlık ve güvenlik bölgesine çekilme dürtüsüydü.
Sarhoşken Neden Kalkmaz? Sonuç: Hem Fiziksel Hem Psikolojik Bir Deneyim
Bazen sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da sarhoşken kalkmamak istiyoruz. Vücut yorgundur, zihinsel olarak da rahatlamak isteriz. İçki, bir anlamda insanın geçici olarak kendini ‘sıfırlama’ yöntemi gibidir. Tıpkı bir bilgisayarın, aşırı işlem yükünden sonra kendini yeniden başlatması gibi. Beyin, aşırı uyarıldığında, bir süreliğine hareketsizliği tercih eder. Yani, sarhoşken kalkmamak, bir anlamda beyin için bir tür ‘dinlenme süreci’dir.
Ekonomik bir bakış açısıyla baktığımızda, kalkmak, hareket etmek, bir tür fırsat maliyetine sahiptir. Vücut, enerjisini harcamak yerine, ‘dinlenme’yi tercih eder çünkü bunun bedeli daha düşük olacaktır. Tıpkı, bir ekonomik karar verirken ‘kısa vadeli fayda’ için uzun vadeli maliyetleri göze almak yerine, ‘şimdi rahatlayalım’ demek gibi. Öyleyse, belki de sarhoşken kalkmamanın altındaki gerçek neden bu: Beynin kısa vadeli rahatlık arayışı ve bedensel direncin birleşimi.
Sonuçta, bu sorunun cevabı aslında oldukça mantıklı. Sarhoşken kalkmak, hem fiziksel hem de psikolojik bir yük gibi geliyor. Yani, kalkmak için gerekli olan enerji, rahatlık ve keyif, vücutta ve beyinde tükenmiş oluyor. Kalkmak istememek, aslında vücudun, beynin ve hatta ruhun bir tür ‘dinlenme’ arayışıdır. Ve bu, belki de hepimiz için geçerli bir şeydir; her zaman dinlenmek ve rahatlamak, bazen en büyük ihtiyaç olur.